Kaldırımlar Kimin? Yayaların Hakkı Gasp Ediliyor!


Geçtiğimiz günlerde başıma gelen bir olay, bu yazının çıkış noktası oldu.

Otobüs durağında beklerken kaldırımdan ilerleyen bir motosiklet sürücüsü, durağın hemen yanında bekleyen küçük bir çocuğun arkasından “düt düt!” diye korna çaldı. Sanki kaldırım onun yoluydu da çocuk yolunu kapatmış gibi... Ardından başka bir olay: Yeni açılan bir mağaza, kaldırımın neredeyse tamamını kendi tanıtım afişleriyle kapatmıştı. Yayaların geçeceği yer yoktu.

Bu iki örnek, şehir hayatında hepimizin göz ardı ettiği ama sürekli maruz kaldığı bir hak ihlalini gözler önüne seriyor: Kaldırım işgali.

Kaldırımlar Yürümek İçindir, İşgal Etmek İçin Değil

Kaldırımlar yalnızca şehir estetiğinin bir parçası değildir. Onlar, yayaların güvenli biçimde hareket edebilmeleri için tasarlanmış kamusal alanlardır. Fakat bugün ne yazık ki birçok kaldırım ya bir işletmenin masa-sandalyesiyle ya bir otomobilin park ettiği alanla ya da kaldırımda ilerleyen motosikletlerle fiilen işgal edilmiş durumda.

Bu durum sadece rahatsızlık verici değil, hayati tehlike de taşıyor. Çünkü:

Bir engelli birey tekerlekli sandalyesiyle kaldırımdan geçemiyor.

Bir anne ya da baba bebek arabasıyla yola inmek zorunda kalıyor.

Yaşlılar ve çocuklar tehlikeli alanlarda yürümek zorunda bırakılıyor.



 
Kaldırım İşgali Tüketici Haklarını Nasıl İhlal Eder?

Belki ilk bakışta "kaldırım işgali" doğrudan bir tüketici hakkı ihlali gibi görünmeyebilir. Ancak şehri kullanan herkes birer tüketicidir ve:

Tüketicinin güvenliği, kamu hizmetlerine eşit erişimi ve engellenmeme hakkı vardır.

Yani;
Bir işletmeye gitmek istiyorsanız ama kaldırımda yürüyemiyorsanız,

Bir kamu hizmet noktasına ulaşmak istiyorsanız ama yol kapalıysa,

Kaldırımdaki araç yüzünden taşıt yoluna inmek zorunda kalıyorsanız, bu durum, sadece bir şehircilik sorunu değil, temel bir hak ihlalidir.
 
Kaldırıma Park Eden Araçlar: Alışılmış Bir Saygısızlık

Artık sıradanlaştı: Kaldırımlarda park etmiş araçlar… Kimse yadırgamıyor. Oysa bu sessiz işgal, en savunmasız insanları tehdit ediyor.

Engelliler için büyük bir engel,

Bebek arabaları için riskli bir yol,

Görme engelliler için yön kaybı,

Yaşlılar için düşme tehlikesi…

Bir aracın kaldırımı işgal etmesi, tüm bu grupların yaşam hakkını doğrudan ihlal eder.



Mevzuat Ne Diyor?

Karayolları Trafik Kanunu Madde 60-61: Yayaların kullanımı için ayrılmış alanlarda motorlu araç bulundurulamaz.

Türkiye Engelliler Kanunu: Kamusal alanların erişilebilir olması zorunludur.

Belediye Kanunu: Kaldırımlar kamunun ortak kullanım alanıdır, işgal edilemez.

Kısacası, hem etik olarak hem de hukuki olarak kaldırım işgali suçtur.

 
Ne Yapabiliriz? Sessiz Kalmayın!

Bu sorunla karşılaştığınızda sessiz kalmak yerine şunları yapabilirsiniz:
 
- Belediyeye Şikayet

E-Devlet ya da belediyelerin mobil uygulamaları üzerinden fotoğraflı şikâyet oluşturabilirsiniz. Kaldırım işgali “zabıta yetki alanı” içindedir.
 
- Emniyete Bildirim

Kaldırıma park eden araçlar için Emniyet’e (155) ya da Trafik Denetleme birimlerine başvurabilirsiniz

 -CİMER Başvurusu

Daha geniş kapsamlı çözüm için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yazabilirsiniz. Özellikle engelli erişimi konusuna vurgu yaparsanız hızlı dönüş alabilirsiniz.
 
-Sosyal Medyada Duyurun

Görsel paylaşımı ve bilinçlendirme, toplum baskısını artırarak yerel yönetimlerin harekete geçmesini sağlar.
 
-Topluluk Oluşturun

Mahalle bazlı WhatsApp grupları ya da semt inisiyatifleriyle birlikte toplu başvuru yapabilirsiniz.
 
 Bu Şehir Hepimizin: Alanımızı Geri Alalım
Kamusal alanlar; yani kaldırımlar, duraklar, meydanlar ve parklar hepimizin ortak malıdır. Kimsenin malı değil, kimsenin keyfine göre kapatabileceği yerler değil.

Kaldırımı motosikletle işgal eden de, oraya sandalye koyan işletme de, aracını park eden sürücü de sadece bir alanı değil, insanların güvenliğini, özgürlüğünü ve hakkını gasp ediyor.

Şehirleri yaşanabilir kılmak için önce yayanın hakkını teslim etmek zorundayız.

Unutmayın:
Kaldırımlar yürümek içindir.
Park etmek, satış yapmak, afiş asmak için değil.

Şehri birlikte savunalım.
Sesimizi yükseltelim.
Yaya haklarını geri alalım.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski